Virüs cinsleri farklı şekillerde bulaşan ve aynı zamanda bulaşmasının ardından değişik hastalıklara yol açan türleri ifade etmek için kullanılan bir kavram olarak karşımıza çıkar.
Virüs cinsleri olarak bilinen ve hastalık yapan değişik türler mevcuttur. Elbette bunların hem bulaşma yolları hem de yol açtığı sorunların derecesi aynı değildir. Kimisi öldürücü olmakla beraber bazılarının tedavisi çok daha basittir. En bilinen virüs türleri arasında bulunan türlere hep beraber bakalım;
- İnfluenza Virüsü
- HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü)
- SARS-CoV-2 (COVID-19 Virüsü)
- Zika Virüsü
- Ebola Virüsü
- Hepatit Virüsleri
- Herpes Virüsleri
- Varisella Zoster Virüsü
İçindekiler
İnfluenza Virüsü
En bilinen virüs türlerinden birisi olmasının yanı sıra halk arasında grip olarak bilinmektedir. Her mevsimde olabileceği gibi genellikle kış aylarında havanın soğumasının ardından daha sık bir biçimde görülmektedir. Virüsün bulaşmasının ardından minimum 2 ve maksimum 3 gün içinde şu belirtiler ortaya çıkar;
- Baş ağrısının bulunması söz konusudur.
- Yorgunluk, halsizlik sonrasında enerjinin çekilmesi olarak bilinen bir belirtisi de söz konusudur.
- Bazı kişilerde ise ishal ve kusma sık şekilde görülmektedir.
- Göğüs ağrısının ortaya çıkmış olduğu hastalar da mevcuttur.
- Öksürüğün derecesi farklılık göstermekle beraber bu da yaşanır.
- Ani ve yüksek olan ateş tehlikeli olabilmektedir.
- Hapşırma her zaman en fazla görülen belirtilerin arasındadır.
- Kas veya vücudun bazı yerlerinde yoğun ağrılar mevcuttur.
- Boğaz ağrısına burun tıkanıklığı ve burun akıntısı eşlik edebilmektedir.
Virüs cinsleri arasında her daim öne çıkan bu virüsün tedavisi konusunda ise hızlı olmak şarttır. Genel olarak çok tehlikeli olmasa bile yaşam kalitesini düşürür. Bunun yanı sıra özellikle hemen yapılacak olan fiziksel muayene sonrasında hastanın bazı belirtilerinin bulunup bulunmadığına bakılır. Bunların olması durumunda ilgili teşhis koyulur.
Tabi ki tedavisi söz konusu olmakla beraber genellikle C vitaminin burada çok büyük bir öneme sahip olduğunu unutmamak lazım. Hem bol sıvı almak hem de dinlenmek öne çıkar. Gerekli hallerde doktorlar tarafından verilmiş olan bazı ilaçlar da kurallara uygun şekilde kullanılmalıdır.
HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü)
Virüs cinsleri arasında ölümcül olanlardan birisi HIV adıyla karşımıza çıkar. Ancak son dönemde üretilmiş olan ilaçlar sayesinde özellikle bu virüsün baskılanması ölüm oranını da aşağıya çekmiştir. İnsan bağışıklığını direkt olarak etkiler ve bunun zayıflamasının ardından kişide birçok değişik hastalık ortaya çıkabilir.
Hemen bunun bulaşma yollarına baktığımızda karşımıza şunlar çıkar;
- En sık görülen bulaşma yolu korunma olmadan yani prezervatif takmadan girilmiş olan cinsel ilişkidir. Sperm, kan ya da vajinal sıvının diğer insanın vücuduna girmesi bulaşı için yeterli olsa da genellikle bunun olması çok kolay değildir. Çünkü en zor bulaşan virüslerin arasında öne çıkar.
- Bir şekilde enfekte olmuş kişiden alınan organ, kan ürünleri ve kan da bulaşma yollarının arasında karşımıza çıkar.
- Bunun yanı sıra emzirme, hamilelik gibi daha değişik seçenekler de söz konusudur.
Bir kişinin bu virüs ile enfekte olmasının ardından belli bir kuluçka dönemi vardır ve buna göre en az 2 en çok ise 4 hafta içinde farklı belirtiler görülmeye başlanır. Bunların arasında her zaman en yaygın olanlar ise bağ ağrısı, kas ağrısı, ishal, boğaz ağrısı, yorgunluk, lenf bezlerinde şişkinlik ve ateş vardır. Aynı zamanda ağız içinde genital bölgelerde yaralar çıkabilir. Bu belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterir. Bunun bulunup bulunmadığını tespit etmenin en kolay ve kesin yolu ise tabi ki test yaptırmaktır.
Uzun bir süre boyunca tedavisi bulunmamasına rağmen bu konuda halen çalışmalar devam ediyor. Genellikle bu hastaların ADIS aşamasına geçmemesi için ARV olarak bilinen ve virüsü baskılama yeteneğinden ötürü insan hayatını uzatan ilaçlar kullanılır. Elbette ilgili kişinin yaşamına dikkat etmesi temel bir şart olarak karşımıza çıkar.
HIV virüsünden korunmanın yolları
- Özellikle prezervatifsiz olarak bilinen ilişkiden her zaman kaçınılması ve bundan ötürü de kondom kullanılması en temel korunma yolu olarak karşımıza çıkar. Hastalığın en çok bu şekilde yani korunmasız anal veya vajinal ile oral seks sonrasında ortaya çıktığı bilinmektedir.
- Bunun yanı sıra özellikle doğum ve hamilelik sırasında yapılacak olan HIV testi de önem arz eder.
- Organ nakli sırasında dikkatli olunmalıdır.
- Kan alımı sırasında virüsün bulaşı ihtimali söz konusu olduğundan işte bu detayı da unutmamak gerekiyor.
Bu virüsün tespit edilebilmesi için geliştirilen farklı test türleri söz konusudur. Bunların arasında en bilinen ve en yaygın olanı ise antikor testidir. Çünkü HIV vücuda girdikten sonra vücut buna karşılık özel bir antikor üretir. İşte bunun tespit edilmesi mevcut test ile mümkündür. Buna özel olan bir sistem söz konusudur.
Son dönemde gelişmiş olan teknoloji sayesinde antijen testleri de kullanılmaya başlanmıştır. Bunun anlamı ise HIV içinde bulunan MRNA’nın tespit edilmesidir. Daha hızlı sonuç vermesinden ötürü sık tercih edilir. Son olarak RNA adındaki testleri de hiçbir şekilde unutmamak lazım. Bu anlamda şüphe durumunda hemen test yaptırılmalıdır.
SARS-CoV-2 (COVID-19 Virüsü)
Özellikle son dönemde hayatımızın bir parçası haline gelen ve zamanla etkisini yitirerek grip formatına dönen virüs cinsleri arasında karşımıza çıkar. Tabi ki bununla alakalı merak edilen tüm detayları hemen şöyle sıralamak gerekiyor;
- Yeni tip olarak bilinen bir virüs türü olsa bile Sars ailesi içinde yer alır.
- Tam anlamı ile solunum yollarını etkilemesinden ötürü uzun bir dönem boyunca öldürücü olmuş ve dünya üzerinde birçok insanın ölümüne yol açmıştır.
- İlk defa ortaya çıktığı yer ise Çin sınırları içinde bulunan Wuhan şehridir.
- Dünyaya yayılmasının 2019 yılında gerçekleşmesinin sonrasında global pandemiye neden olmuştur.
- İnsandan insana çok kolay bir biçimde geçebilmesi en temel özelliklerinin arasında bulunmaktadır. Genellikle öksürme, hapşırma ve bunun ardından ortaya çıkan damlacıkların solunması sonrasında yayılmaktadır. Burun, göz, ağızdan bulaşmış olmasından ötürü yayılması çok uzun bir zaman almaz.
- Aynı zamanda en bilinen belirtilerinin arasında koku ve tat kaybı, burunda yaşanan akıntı, boğaz ağrısı, eklem ve kas ağrıları, baş ağrısı, yorgunluk, nefes darlığı, öksürük ve ateş bulunur.
- Birçok insanda ise daha farklı ve ağır sonuçlara neden olarak genellikle zatürreeye yol açmıştır. Hatta böbrek yetmezliği ve kalp sorunlarına da sebebiyet verdiğinin altını net olarak çizmek lazım.
Virüsün ortaya çıkmasının ardından üretilmiş olan aşılar ile belli bir evreye kadar etkilerinin azaltılması söz konusudur. Ancak sürekli mutasyona uğramasından ötürü aşıların koruyuculuğu bir yere kadardır. Bunun yanı sıra özellikle Mrna olarak bilinen bir yöntem ile üretilmiş olan aşıların hastalarda birtakım ciddi yan etkilere neden olduğunu da unutmadan eklemek gerekiyor.
Virüs cinsleri arasında özellikle global pandemiye yol açmasından ötürü en çok bilinen türlerden birisidir. Ne yazık ki tam anlamı ile spesifik bir tedavisi olmasa da mutasyona uğramasının ardından öldürücülüğünü önemli ölçüde yitirmiştir. Buna yakalanılmasının ardından ilgili hastanın D ve C vitamini alması, bol bol su içmesi ve aynı zamanda dinlenmesi tavsiye edilir.
Zika Virüsü
Virüs cinsleri içinde dikkat çeken bir diğer organizmadır. Sivrisinekler tarafından taşınan bir tür olmasının yanı sıra bunun ilk defa Uganda sınırları içinde ve 1947 yılında görüldüğünü söylemek lazım. Bunun yanı sıra maymunda ortaya çıkmasının ardından insana ise 1954 senesinde bulaşmıştır. Genel olarak ticaret nedeniyle dünyanın birçok yerine yayılmıştır. Kendi kendisine geçer ve bundan ötürü çok ağır bir tablosu yoktur. kuluçka süresi ise 3 gün ile 14 gün arasında farklılık gösterir.
Bulaşma detaylarına baktığımızda bunun sıtma ile aynı olduğunu rahatlıkla söylemek lazım. Sivrisinek tarafından ısırılan bir insandan alınan kan, daha farklı insana bu şekilde ve yine sivrisinek aracılığı ile geçmiş olacaktır. Bundan ötürü bulaşması kolay olan bir türdür.
Zika virüsünün belirtileri ise şöyledir;
- Genel olarak bütün vücutta hem döküntü hem de kaşıntı görülmektedir.
- Aynı zamanda kas ağrıları çok rahatsız edici bir hal alır.
- Eklemlerin olduğu yerde bulunan ödem ise dikkat çeker.
- Tabi ki bir diğer belirti ise kızarmış olarak tanımlanan gözlerdir.
- Baş ağrısına genellikle yüksek ateş eşlik eder.
Bu virüsün şu an için bir tedavisi ve aynı zamanda aşısı söz konusu olmadığından buna karşılık önlem almak ve tabi ki sivrisineklere karşı uzun pantolon ve gömlek giymek mühimdir. Evcil hayvanlardan bulaşması gibi bir durum söz konusu değildir. İnsandan insana bulaşır. Genellikle bu tip bir durumun ortaya çıkmasının ardından özellikle belirtileri hafifletmeye yönelik olarak birtakım ilaçlar verilmektedir. Bunların arasında hem ateş düşürücü hem de kabartıları giderici bir tedavi karşımıza çıkar.
Ebola Virüsü
Virüslerin sınıflandırılması pdf içinde de ifade edilmesinin yanı sıra hemen bunlardan birisi olan Ebola’nın genel özelliklerine şöyle bakmak gerekiyor.
- İsmini Afrika sınırları içinde bulunan bir nehirden alan Ebola, son derece ölümcül olması ile dikkat çeker.
- Bunun farklı birçok türü söz konusu olmakla beraber bunlar ise Bundibugyo ebolavirus (BDBV), Zaire ebolavirüs (EBOV), Sudan ebolavirus (SUDV), Reston ebolavirus (RESTV), Tai Forest ebolavirüs (TAFV) ismiyle bilinir.
- Hastalığın seyri insanlarda kesinlikle çok ağırdır. Ancak genellikle ölümle sonuçlanmasından ötürü çok tehlikelidir.
- Özellikle vakaların büyük bir kısmının Batı Afrika ile Orta Afrika sınırları içinde olduğunun altını net olarak çizelim.
- Bunun bulaşması genellikle yabani hayvanlar aracılığı ile olur. Kişiden kişiye de bulaşması söz konusudur.
- Meyve yarasalarının büyük bir kısmında bu virüs doğuştan mevcuttur.
- Belirtileri arasında ise kas ve eklem ağrıları, boğaz ağrısı, baş ağrısı, halsizlik bulunmaktadır. Bunun yanı ısıra bazılarında ishal veya döküntü de görülebilmektedir.
- Şu ana kadar bir aşısının olmadığını görmekteyiz. Ancak bu konuda yapılan test ve aşı çalışmaları devam ediyor.
- Bundan korunmak için ise tabi ki ellerin oldukça düzenli bir biçimde yıkanması şarttır.
- Virüs cinsleri arasında çok tehlikeli olmasından ötürü dikkat edilmesi mühimdir.
Bundan farklı bir diğer konu ise tabi ki bunun bulaşma süreci ve aynı zamanda ortaya çıkan yeni tablodur. Genellikle yapılan araştırmalar ve ortaya çıkan vakaların sonrasında virüsün bulaşmasına dair şunları detaylı şekilde bilmek şarttır;
- Virüsün bulaşma yollarından birisi hastanın vücut sıvıları ve kanı ile etkileşim içine girmektir. Yani bunlara direkt temas dilmesi durumunda bulaşı durumu ortaya çıkacaktır.
- Buna ek olarak vücut salgılarının bulunduğu her türlü eşya ve materyal ile etkileşim de öne çıkar.
- Hasta olan hayvanlara temas edilmesi durumunda bu virüse yakalanma şansınız ne yazık ki çok yüksektir.
Genellikle virüsün alınmasının sonrasında bunun kuluçka süresinin minimum 2 ve maksimum 21 gün olmasından ötürü ilgili zaman dilimi içinde semptomlar görülür. Ortalama ise 10 gündür.
Hepatit Virüsleri
Virüsler denildiğinde Hepatit tabi ki unutulmamalıdır. Ancak bunun birden fazla türü söz konusu olduğundan bunların detaylarına bakmak gerekiyor. Hepatit A bunların arasında öne çıkar. Sarılık benzeri bir durum söz konusu olduğunda kendisini gösterir. Temizliğin az olması, dışkı ile yapılan temasın ardından bulaşması daha basit olur. Gıda, su ve eşya üzerinden de bulaşması mümkündür.
Genel olarak belirtileri arasında ise kilo kaybı, yüksek ateş, sürekli yorgunluk, gözlerde sarılık, dışkı renginin değişmesi bulunmaktadır. Bunun tedavisi ise yoktur. Sadece destek amacı ile bazı ilaçların kullanılması şarttır. Alkolü bırakma, sağlıklı beslenme ve tabi ki yağlı olarak bilinen yiyeceklerden uzak durma mühimdir.
Virüs cinsleri arasında Hepatit grubunda yer alan ve B olarak tanımlanan virüs ise sarılıktır. Bunu karaciğer iltihabı olarak da ifade etmek mümkündür. Genellikle cinsel beraberlik, ter, kan, tükürük yolu ile bulaşır. Ancak en fazla yaygın bulaşım şekli kan transferidir. Belirtilerinin arasında ise vücut ve baş ağrısı, ödem, halsizlik ve yorgunluk, iştahın kapanması, dışkıda renk değişikliği, ishal, gözlerde sarılık oluşması söz konusudur.
Bunun yanı sıra özellikle tedaviye baktığımızda hastalığın gidişatı işte burada çok büyük bir öneme sahiptir. Çünkü herhangi bir semptom yoksa tedaviye gerek kalmaz. Ancak ortak eşya kullanımında kaçınılması şarttır. Bir karaciğer rahatsızlığı olmasından ötürü alkolün terk edilmesi gerekiyor.
Hepatit C ise kan yolu ile bulaşır. Aynı zamanda uyuşturucu kullanan kişilerin çok büyük bir kısmında söz konusudur. Bunun nedeni ise damar içi iğnelerin bilinçsiz bir biçimde tercih edilmesidir. Bundan sonra belirtiler yine diğer türlerde olduğu gibi aynıdır. tedavisi yoktur. Hepatit D ise Hepatit B virüsü üzerinden devam eden bir hastalık olmasının yanı sıra bunun da belirtileri farklılık göstermez. İdrar renginin koyu olması sıra dışı bir belirti olarak diğerlerinden ayrılabilmektedir.
Herpes Virüsleri
Virüslerin özellikleri her daim farklılık göstermesi ile dikkat çeker. Bunun son derece geniş bir virüs ailesi olduğunu hemen söylemek gerekiyor. 8 değişik türü söz konusudur. Bunların yol açtığı duruma uçuk adı verilmektedir. Vücudun çok değişik yerlerinde görülmektedir. Bunları ise genital bölgelerin iç kısımları, bağırsak, mide, ağız içi, dudak olarak tanımlamak lazım. Bu virüs ailesi içinde şunlar söz konusudur;
Cytomegalovirus (CMV): Belirti vermeyen ve insanların çok büyük bir kısmının vücudunda yaşayan bir virüs türüdür. Genellikle bağışıklığın düşmesinin ardından kendisini gösterir. Bu da insan sağlığını tehdit eden bir durumdur.
Human Herpesvirus (HHV-6): Özellikle çocuklarda çok sık bir biçimde görüldüğünü söylemek gerekiyor. En belirgin etkisi ise yüksek ateştir. Zaman zaman nörolojik rahatsızlıklara da neden olabilmektedir.
Herpes Simpleks Virüs Tip 2 (HSV-2): Bu virüsün en bilinen adı genital Herpes olmasından ötürü göründüğü yerlerde kadın veya erkeklerin geniltal bölgeleridir. Bunun yanı sıra her zaman cinsel yollarla bulaşması en temel özelliklerinden birisidir. Oral olarak da değişik görünümlerde söz konusu olabilmektedir.
Herpes Simpleks Virüs Tip 1 (HSV-1): Virüs cinsleri arasında öne çıkarken özellikle göründüğü yerler yüz kısmı ve ağzın çevresidir. Bunu soğuk yaralar olarak da sınıflandırmak mümkündür. Zaman zaman genital bölgelerde de görülebilmektedir.
Human Herpesvirus (HHV-7): Yine yaygın olan bir virüs türü olarak karşımıza çıkar ve birçok insanın vücudunda bulunmaktadır. Belirtisi olmamasından ötürü tanımlanması zordur. Eğer bağışıklık sisteminde sıkıntı olursa birtakım rahatsızlıkları tetikler.
Kaposi’s Sarcoma-Associated Herpesvirus (KSHV)
Virüs isimleri arasında yer almasının yanı sıra KSHV, Kaposi sarkomu olarak da tanımlanır. Özellikle bağışıklık sistemi çok zayıf olan kişilerde görülmektedir. Bunu bir kanser türü şeklinde de ifade etmek söz konusudur.
Varicella-Zoster Virüs (VZV): En tehlikeli virüslerin arasında karşımıza çıkar. Bunun nedeni ise zona ya da çiçek hastalığı olarak bilinen iki temel sorunu tetiklemesidir. Bu yüzden dikkatli olmakta ve bağışıklık sistemini duymakta fayda vardır.
Epstein-Barr Virüs (EBV): Kanser çeşitlerinin bazıları ile bağlantısı söz konusudur. Bundan farklı olarak ise yol açtığı hastalığın ismi ise mononükleozisdir.
Herpes virüsü ile alakalı en fazla merak edilen hususların arasında ise bunun belirtileri gelir. İşte bunları şöyle sıralamak şarttır;
- Genel olarak aktif bir şekilde enfeksiyonun ortaya çıkması durumunda insanda görülen belirtilerin arasında yorgunluk, lenflerde şişkinlik, kusma ve bulantı, iştah kaybı, baş ağrısı, ateş ve halsizlik bulunur.
- Özellikle söz konusu Herpes genital ise bunun semptomları ise cinsel beraberlik sırasında ağrı, idrar yapılması esnasında yanma şeklindedir.
- Aynı zamanda vezikül bölgede ortaya çıkan kaşıntı söz konusudur.
- Ağzın hareketleri düzenli olmasının yanı sıra bu esnada bir ağrı hissedilmektedir.
Bu virüsten korunmanın yolları elbette mühim olmasının yanı sıra tabi ki bağışıklık sistemi güçlü tutulmalıdır.